DYP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin YILDIRIM 2012 yılının son günlerinde yaşanan üzücü olaylar ile ilgili gündemi değerlendirdi.
Siyaset Haberi
- 31 Aralık 2012 Pazartesi
(18:39)
DYP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin YILDIRIM 2012 yılının son günlerinde yaşanan üzücü olaylar ile ilgili gündemi değerlendirdi.
Son günlerde yaşanan bir hadisede, hazin bir şekilde can veren 15 yaşındaki bir genç kızımızın dini gerekleri yerine getirilmeden toprağa verilmesi, yaşanan hazin olayın tuzu biberi olmuştur. Vatandaşlarının neredeyse tamamı Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti’nde,13 yaşında evlendirilen ve daha sonra kuzenleri tarafından tecavüze uğrayıp hamile kalan genç kızımızın, hunharca katledilip üstüne üstlük ceset torbasıyla toprağa verilmesi sonucu hüznümüz bir kat daha artmıştır. İmam hatip mezunu olduğunu her fırsatta hatırlatan ve Yüce Allah’ın ismini ağzından düşürmeyen sayın başbakana, başbakan olduğundan ötürü Hz. Ömer’in “ Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolsa hesabı benden sorulur.” sözünü hatırlatmayı halkımız adına bir borç biliriz. AKP zihniyetinin sahip çıkmadığı merhum genç kızımıza, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sahip çıkacağından asla şüphe duymuyoruz. 2012 senesinin sonlarına geldiğimiz şu günlerde dahi bu tür olayların yaşanabiliyor olması, insan hakları ve inanç özgürlüğünün getirilerine ne kadar sahip olup ne kadar sahip olmadığımızı gösterir nitelikte.
Yaşanan bir başka olayda da, kocasını kaza sonucu vuran bir anne, yaşanan olayın kamu davası halini alması nedeniyle yavrularından koparılarak cezaevine gönderilmiştir. Yeri geldiğinde çadırlarda mahkemeler kuran, yeri geldiğinde bir kişi için yasa değiştiren ve görevden savcı alan zihniyet, konu sıradan vatandaşı olunca kılını kıpırdatmaktan acizdir. Şu an kocası olan MevlütGülmez’i, evlenmeden önce yaşanan bir hadisede, silahın ateş alması sonucu yaralayan Songül Gülmez, kocası kendisinden şikayetçi olmamasına rağmen cezaevinde bulunmaktadır. Konu kendi bürokratı ve dağda vatan evlatlarına kurşun sıkan teröristler olunca burnundan kıl aldırmayanları göreve çağırıyor, sıradan vatandaşlarının yaşadığı mağduriyetler için de aynı hassasiyeti göstermeye davet ediyoruz. Bu bağlamda yaşanan hadisenin kadınlarımıza karşı gerçekleşmiş olması da kadın hakları üzerine kurulmuş sivil toplum kuruluşlarına da ayrı bir görev yüklemektedir. Devletin, her vatandaşına eşit ölçüde yakın olması gerektiğine inanıyor ve bu zihniyeti yüce Türk Milletine havale ediyoruz.